2 Ocak 2009 Cuma

2 Ocak.

Gelmene sadece bir ay kaldı. Çok heycanlıyım inanır mısın. Bu bir ay nasıl geçicek hiç bilmiyorum. Aslında hızlı geçicek heralde, tatildeyim ya, oh.
Sen gelince kar yağıyor olsun, her yer bembeyaz olsun. Of seni karşılamaya gelicem, çok heycanlıyım. O kadar çok özledim, o kadar çok görmek isiyorum ki seni. Sarılmak istiyorum ya. Deliricem, bak dikeylerim tün tün oldu. Balıklarımı görünce kıskanmıcaksın, ben hemstır alıcam biri sarı biri beyaz diceksin. Ama Dünyanın En Güzel Kurabiyeleri kitabımı kıskanıcaksın, hamurşekerlipasta kitabı isticeksin. Ha buarada diyorum ki seninle bir yer açalım, böyle kafe gibi bi yer. Sadece pasta ve kurabiye satalım. Pastaları sen yap, kurabiyeleri de ben yapayım. hep güzel müzikler çalsın. Çok büyük bi yer olmasın, ama çok küçük de olmasın. Şöyle en fazla beş masalık bi yer kafi mesela. Cihangir'de olabilir mesela. Ama sen Viyana'da olsun istersin. Aaa buldum, şube açarız Viyana'da; düşün o derece tutulucaz. Neyse işte böyle böyle hayaller dolanıyo beynimin kıvrımlarında buaralar. Ben şimdi okula gidicem, iki tane ödevim var teslim etmem gereken. Sonra neyaparım bilmiyorum. Ya sen gel istiyorum. Şimdiden düşünmeye başladım sen gelince ne yaparız diye. Neler yaparız diye. Bi kere Veli Bar'a gideriz kesin, diceyimiz Serdar'ı görmeye. Baykuş, Sofyalı, Akbaba kesin zaten. Onun dışında gündüz neler yapabiliriz onu düşünüyorum işte ben kara kara. OF. Çok özledim kızım seni, bildiğingibideğil. Hadigelartık.


Hiç yorum yok: